(ben bi garip wall-e)
Üzülerek paylaşacağım ama sizi zerre kadar umursatmayacak.
Sevgili dostum E-ve 30 gün içerisinde iade edildi ve parası geri alındı!
Zalim baba.
E-ve'nin üstüne vantilatör koklamam, lakin bir klima gelir püf der. Belki o zaman ancak.
Neyse bu özel hayatı geçersek, son haftalarda hayatımın monotonlaşmış düzeninin, aynı mekanların aynı insanların ve aynı ulaşım yollarının tesiri olsa gerek çok fazla derin düşünceye boğuldum. Çok düşündüm ve her güzel düşünceyi suyun kaldırma kuvvetine eşdeğer bir bulgu sandım. "Suyun altında nefes alınmıyor" u buldum, telif hakkımı nereden alabilirim? Seviyesine bile inmiş olabilirim. Çok düşününce böyle oluyor. İnmedim tabii ki o seviyeye. Ama şu sendromu çokça yaşadım. Tanıdık gelecektir:
"Senelerdir yaşıyorum, hatta asırlardır yaşıyor gibi hissediyorum. Ancak o yaşayan ben, bu beden değil sanki. Ben başka bir yerdeyim ama bu bedendenim. Bu bedenin içinde, benden içeri bir ben daha var. Asıl ben oyum."
Gece yatmadan önce sıkça görülür, karın ağrısı ve hafif kulak uğuldaması vb belirtileri vardır. En yakın eczaneden reçetesiz bir kondom almanızı, zaman makinesini icat eden adamı veya Back To the Future setindeki arabayı bulmanızı, doğduğunuz günden yaklaşık olarak dokuz ay kadar öncesine gitmenizi ve anne baba fügürlerini bulup aldığınız kondomu onlara takdim etmenizi öneririm. İşe yaramazsa en yakın köprüye doğru yol alın. Akbil basın, öğrenciyseniz daha ucuza mal edin. Ekonomiye can verin. Ya da daha iyi bir fikir, kahve için.
Hiç hoşuma gitmeyen bir durumu daha eleştirmek istiyorum. Hep eleştirip duruyorum değil mi? Ben kendimi ne sanıyorsam artık. Kimin nesiysem, böyle bir havalar, afralar tafralar.
Bir kurumda kuruluşta, devlette ya da özelde, bir sorun olduğunda yetkili kişiye yönlendirilirsiniz. Yetkili kişi de böyle kıçı kırık, saçma sapan, ekstra gereksiz özgüven sahibi, şerefsiz sırıtışlı biridir. Çalışanların çoğu ondan daha seviyeli ve düzgündür ama ona saygı göstermek zorunda bırakılmışlardır. Siz de onunla anlaşmak zorunda, ona iyi davranmak zorundasınız. Ona sahte gülücükler atmak zorunda, saygılı ve düzgün konuşmalısınız. Yoksa ilgilenmeyebilir. Onu şikayet edebileceğiniz ya da konuşabileceğiniz başka bir merci yoktur. Tek tercihiniz odur. İsyanım işte bu duruma!
(Fiziksel özelliklerle dalga geçmeyi sevmem ama bu kıl tip bir de şişkoysa kısaysa çirkinse tipsizse, vallahi bak oracıkta öldürecektim ya!)
İsyankarlar ya hapsi boylar ya da ergenlik döneminden çıkar. Bense gidip o kadını öldürücem. Hapisten de kaçırılıcam. "Kaçış Planı" filmindeki gibi. "The Next Three Days". Mutlaka izleyin. İlk 5'imde.
Kapanış haberim ise en acıklısı: Ablam yarın sabah Lyon'a uçuyor ve tam bir sene orada okuyacak, dönmeyecek. Öss senemde bana moral ve destek olacak. Üzüntülüyüm.
Ben şimdi duble garip wall-e oldum.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder