9 Ağustos 2011 Salı

Gündem


Yazıma bir eleştiri ile başlayacağım.
Milliyet Gazetesi'ne gelecek bu eleştiri.
Yalan yanlış haberler yapıldığını düşündürtecek seviyeye gelmiş bulunmakta. Her gün bu gazeteyi alan bir ailenin bireyi olarak gidişatını takip etme imkanı buldum ve kötü yönde olduğunu belirtmek isterim.
Bir örnek:

" Yeni yayın döneminde Kanal D’de ekrana gelecek olan Medyapım imzalı “Umutsuz Ev Kadınları”nda Yıldırımlar, orijinal versiyonda Marcia Cross’un canlandırdığı temizlik, yemek, düzen saplantısı özellikleriyle öne çıkan Bree Van De Kamp karakterini oynayacak. Rolün Türkçe adı ise Berrin olacak. Dizide diğer rolleri ise Songül Öden, Ceyda Düvenci ve Songül Öden canlandıracak. "

Bugünün gazetesinden bir haber. Türk televizyon dizilerindeki yabancı dizilere apaçık özenme durumunu tamamıyla es geçmek istemezdim ama öyle olacak. Kısacık bir haber ve ikinci kez okunsaydı anlaşılırdı diye düşünüyorum. Songül Öden nasıl iki kez yazılmış, akıl sır erdiremiyorum. Bir açıklaması olabilir mi? 

Sadece bir haber yüzünden değil, genel olarak bir kalitesizlik, bir önemsememe söz konusu olduğu için söylüyorum.

Nez'in Uzan çiftliği iddiaları, otel iddiaları asılsız çıkmış. Böyle bir haber de, asılsız çıkması haberi de bas bas duyuruldu, hepimiz öğrendik çünkü çok ihtiyacımız vardı. Nez açıklamasında radyoda yaptım basın yanlış anladı sonra Uzan da demedim tarzı tuhaf ve anlaması güç açıklamalarda bulunmuş. Kendi reklamını yaptı sanırım bu şekilde, artık gönül rahatlığıyla gidip tüm albümlerini alabilirim.

Nur Yerlitaş'ın Emine Erdoğan'a yalakalık yapması büyük uçurum tezatları oluşturuyor kafamda. Kim başa geçse ona sulanan insanlar, yancılar, ne zaman tükenecek soyunuz?

Yandaş medya inanılmaz derecede hipnotize ediyor bizi. Ben de oldum muhtemelen, kurtulamıyorum. Yandaş farketmiyor, herhangi bir tarafın yandaşı olabilir. Objektif bir şekilde takip edebilmek istiyorum gündemi. Çok zor olmasa gerek. Ama kimin işine gelir? Kimsenin.

Arkadaşım popo'yla konuştuk ve farkettik. Daha doğrusu o farketti. Şuan yaşadığımız ülke, ülkenin durumu, George Orwell'ın 1984'ü ile Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya'sının bir sentezi olarak düşünülebilir.

Türkiye gündemsiz kalmıyor. Her güne bir bomba olaya sahibiz. Yaşasın!

Bugün sadece magazin okuduğumu farkettim. Ancak biliyorum ki dolar ve euro çıldırdı! Ben de çıldırdım da toplayacağım en yakın zamanda. İlgisiz dersanem Fdd bir cumartesi sabahı mesaj atacak: "10 dakika sonra N sınıfında sınavınız var." diye. Ben yine gülümseyeceğim. Mutlu olmasını öğrendim :)


En içten dileklerim.

Hiç yorum yok: