11 Temmuz 2011 Pazartesi

Dünya hala yaşanabilir bi'yer

(Bunu dinlemek çok yakışır bence.)     

Bazen aklıma yaşadığım kötü bir anı geliyor. Düşünüyorum çok kısa bir süre, neden yaşamışım, ben mi suçluyum, niye suçluyum, en çok da niye böyle bir şey yaşamışım diye. 
O kısa süre geçiyor hemen.
Düşünmemeye çalışıyorum, aklımdan uzaklaştırıyorum ancak bu sefer binlercesi musallat oluyor.

Sanki dünyada yaşadığım hayat sadece kötü anılardan ibaretmişçesine.

Beklenir bir şekilde her şey gözüme batıyor, rahatsız ediyor. Zamanında dans edebildiğim şarkılar ağlatmaya çalışıyor beni, yan apartmanın bahçesinde oynayan çocuklar bağrışmaya başlıyolar, oyunlarını ben mi bozdum diyorum. 
Çocukluk anılarım birer birer parıldıyor, gözlerim kamaşıyor, o kadar çoklar ki!

Ben bebekken ve çocukken çok az ağlarmışım.

Kötü anılar karamsarlıktan başka bir şey getirmiyorlar. Öylece oturuyorum, yapmam gereken şeyler var aklımda. Sonra zaten aklımda olan başarısızlıklardan biriyle eşleştiriyorum o anı, yine yapamam diyorum. Daha önce yapamamışım baksana.

Sonra bir mesaj geliyor ya da biri arıyor, içerden sesleniyolar ya da susadığımı hatırlayıp -hatırlayarak susayan biriyim- mutfağa giderken ablamla karşılaşıyorum. Bir bakmışım normal hayattayım.

O kadar da kötü değilmiş aslında, yaşanabilir durumda..

Umarım böyle şeyler dönemeçlerinden biridir hayatın. Bir an önce geçmek istiyorum.

En içten dileklerim.


Hiç yorum yok: