13 Kasım 2011 Pazar

Bu bir telefondan bildiridir.

Yazmam geliyor; ders çalışma isteği geliyor. Her türlü şeye varım, ders çalışmak olmasın yeter.

Yetmiyor o da, son zamanlarda. Sürekli zaman geçsin istiyorum. İnsanların tuhaf tuhaf enerjileri var. Ders çalışma enerjileri, yaşam enerjileri, işe koyulma enerjileri, test bitiriyim süperim enerjileri filan. Bende sadece en üst düzey uyuma evresine ulaşma enerjisi ve saatlerce tv-pc-iP gibi teknolojik alet takibi enerjisi var. Kafama rüzgar gülü taktırıp etrafta koşturucam; bana enerji lazım.

Bayramın ilk gününü evde yalnız, forever alone geçirmek beni ve psikolojik gelişimimi temelden sarstı. Akşam ve öbür gün aile toplaşmalarında, annemin ve halamın Nepal'de, amcamın Çin'de, ablamın Lyon'da, eniştemin önce Pakistan sonra teyzemle birlikte St. Tropez'de olmaları gücüme güç katmaya geldi. Yazın bi gezicem var ya, yani anlatamam neler yapıcam. Hırslıyım. İlk kazanılmış hak-gezi ocakta, macera dolu, buzlu sütlü Americano.

Papiyle mami şu sıralar iyi davranıyolar bana. Dersaneye bırakıyor, araba için izin veriyorlar. Bayramda evden Ataköy'e kadar sürdüm arabayı, dolayısıyla köprüden geçtim.

Anonemin falları çıkıyor panpalar! Korkuyorum.

Dersanede sınıf çıktım bu çalışmayla. Bu durumu şans olarak açıklıyor, İsviçreli astrologlar. Gezegenim yıldızım yükselen burcu güneşim.

Mesela? Neden olmasın?
Head on the floor and only one dream´s broken. fall asleep, remember what she told me. Lean on my wall, tell me how it should be, till it's crashed, but only one dream's broken.

SUN and RAIN.